Uzaylılar Gerçek mi?

 Yazdır

Paradox

Çalışkan üye
Yönetici
Kurucu
Moderatör
22 Ara 2016
14,511
5,652
163
www.yavuzcakar.com
Gerçeği tanımlar mısın?

Ben:
Çivi çakarken parmağıma denk gelen çekicin ve yürürken sehpaya çarptığım ayağımın bana hissettirdiklerine gerçek diyorum.
(Uf dayanılmaz ve gerçek bir acı. Acının zirvesi.)
;)

Elbette bunlar işin şakası.
Sorunuzun cevabını vermek için bir çok farklı bakış açısından yararlanmak ve bu doğrultuda cevap vermek gerekir.
Lakin konumuz bu değil.
Konumuz, bazıları hariç, hemen hemen herkes tarafından kabul görmüş "Gerçek" kavramı ile "Uzaylılar gerçek mi" konusu tartışmaktır.
 

symbazz

Çalışkan üye
Yasaklı üye
25 Ara 2016
3,806
2,404
163
54
Gerçek değildir, nokta. Amerikan eğlence dünyasının ürettiği bir kavram. Ve sonra da, materyalistlerin izini sürmeye çalıştığı ve hep canlı tutmaya çalıştığı bir olgu. Tanrıtanımazların başka şeylere inanma istekleri ve arayış içinde olmaları. Ufo olaylarının, daima bazı gurupların yada insanların oluşturduğu mizansenler olduğu açıklanmıştır. Diğer görünen zannedilen şeylerde, ışığın merceğe yaptığı oyunlar sonucu olduğu bilim dünyası tarafından da açıklanmıştır. Görmeyipte inandığım bir tek şey vardır, o da Allah' tır. Diğer şeylerin hepsi hayal ürünüdür. İnsanları gerçekleri düşünüp doğruyu bulmalarını engellemek için, sapkınlıklara erişmelerinin sağlanması için ortaya atılmış bir safsatadır. Şunu kesin söylemek istiyorum ki, bu evrende, bizden başka bir yaşayan canlı yoktur. İsteyen kişi ile daha bilimsel konuşabilirim. Benim karşı düşüncemde olan arkadaşlarımında görüşlerine saygı duyarım. O da onların inancıdır.
 

symbazz

Çalışkan üye
Yasaklı üye
25 Ara 2016
3,806
2,404
163
54
Bir de şu var. Hep televizyonlarda şunu seyrederiz. Amerikanın bir 51 bölgesi vardır ve orada ameliyat edilen, araçları olan uzaylılar vardır. Ne hikmetse, bizim insanlarımızdan oralara gidipte yakalanan bir Allahın kulu yoktur. Anlamadığım, bir uzaylı yakalanır da, insanlıktan neden saklanır. Verirsin videosunu, bak ben uzaylı yakaladım dersin. Olay bu kadar basit. Uydurma videolar, youtube ve diğer sitelere sızdırılan, neymiş gizli çekilmiş görüntüler. İnanan varmı hakkaten bunlara. Bu iş bu kadar gizliyken, kimler çekmiş bu videoları acaba. 51. bölgeye adam girerken, iç çamaşırına kadar değiştirip giriyor çıkıyor.
Boş iş bunlar arkadaşlar boş. Bu düşünceler, insanı dininden uzaklaştırır.
 

Paradox

Çalışkan üye
Yönetici
Kurucu
Moderatör
22 Ara 2016
14,511
5,652
163
www.yavuzcakar.com
Bazı şeyleri tartışmadan önce, bazı kavramları iyi kavramak gerekir.
Örneğin:
Gerçek/Hakikat
Uzay/Uzaylı

Şimdi kavramlara bakalım:

Gerçek/Hakikat:
Nesnel gerçeğin düşüncedeki yansısı...
Gerçek ile hakikat aynı şeyler değildir.
Gerçek nesnel gerçekliği, hakikat ise bu nesnel gerçekliğin zihnimizdeki öznel yansısını dile getirir.
Örneğin: Elimizde tuttuğumuz bir kalem gerçek, onun zihnimizdeki yansısı hakikattir.

Uzay/Uzaylı:
Uzay, Dünya'nın atmosferi dışında ve diğer gök cisimleri arasında yer alan, gök cisimleri hariç, evrenin geri kalan kısmındaki sonsuz olduğu düşünülen boşluğa verilen isimdir.
Bu durumda, aslında biz insanlarda birer uzaylı sayılırız.

Bilim, hiç bir zaman var olmayan bir şey hakkında açıklama yapmamıştır,/yapamaz.
Bilim, var olan şeyler hakkında açıklama yapar/yapmaya çalışır.
Bir şey vardır ve bu var olan şey hakkında çalışmalar yapılır, çalışmalar sonucunda elde edilen veriler ise bilimsel veriler olur.
Çoğu zamanda aslında var olan ve bilinmeyen bir şey keşfedilir ve bu bilimin insanlığa kazandırdığı şey olur.
Ne yazık ki bilim, açıklamayamadığı şeyleri çoğu zaman reddeder.
Hepimizin ilk okulda hafızalarına kazınan maddenin parçalanamaz en küçük yapı taşının atom olduğunun bize öğretilmesinin sebebi bilimdir.
Günümüzde ise, atom parçalanmaktadır.
Bu defa aynı konuda bilim farklı şeyler söylemektedir.
Bilimsel veriler, çoğu zaman yapılan yeni araştırmalar ve keşifler sonucu elde edilen verilerle güncellenmektedir.

Bilimsel veriler değişkendir.

Bir şeyi göremiyor/idrak edemiyor olmamız, onun varlığını inkar etmemize neden olamaz.
Örneğin, kokuları göremiyoruz, en azından şimdilik.
Aklımızı, uykumuzu ve buna benzer şeyleri de göremiyoruz.
Lakin aklımızı kullanıyoruz ve düzenli olarak uykumuz geliyor.
Görmedİğimiz şeyleri inkar etmemiz,
Şu anda hepimizin kullandığı bilimsel çalışmalar sonucu elde edilen şeyleri inkar etmemize neden olur ki,
Bu akıl alır bir iş değildir.
Mesela, görmediğimiz sinyaller sayesinde haberleşiyoruz ve görmediğimiz WiFi ağlarına bağlanıyoruz.
Bu konudaki düşüncem, henüz keşfedilmemiş şeyleri, aklımız ermediği/bilimsel bir açıklama bizi ikna etmediği için kabul edemememizdir.
Bazı konular açıklığa kavuşuncaya/bilim bunları keşfedinceye kadar, çoğu konuda insanları eğlendirmek/kandırmak için bir çok şey yapılır.
Günümüzde bu işin en büyük aktörü Amerikan sinemasıdır.
80-90'lı yılların ergenlerinin çok iyi bildiği Kara Şimşek (KIT) bir sinema şaheseriydi.
İnsanları oyalamak için ortaya atılmıştı.
Bu konu hakkında da çok şey söylenmişti.
Şimdi ise Google ve Tesla gibi firmaların daha gelişmiş araçlarının rest sürüşlerinin yapıldığını hepimiz gözlemliyoruz.
Bu nedenle sinemaları da küçümsemeyelim ve yalnızca bir eğlence aracı olarak görmeyelim.
Bunlarda bazılarına ilham kaynağı olmaktadır.

İşin dini boyununa gelirsek:
Hepimizin Amentü Duası olarak bildiği dua, yalnızca Allah (c.c.)'ın varlığına değil,
Görmediğimiz daha bir çok şeyin varlığına iman etmemizi emreder.
Yine ayrıca din, bize görmediğimiz cinlerin, Cennet ve Cehenneme'in de varlığına inanmamızı emreder.
İnanmazsak, bir Müslüman olarak, Allah (c.c.)'ın ayetlerini inkar etmiş oluruz.
Müslümanlık da bunun ne anlama geldiği ise kesin ve nettir.

Sonuç olarak:
Etrafımızda bildiğimiz ve bilmediğimiz bir çok şey var.
Yine etrafımızda bize farklı gösterilen veya gösterilemeyen bir çok şey var.
Henüz açıklanamamış, keşfedilememiş olgular var.
Ben bazı şeyler hakkında kesin konuşmamanın doğru olmadığı kanaatindeyim.

Keşifler ne yazık ki bir anda olmuyor.

 

braveturks

Çalışkan üye
Yasaklı üye
3 Ocak 2017
1,011
839
113
38
MARS'TA HAYAT VAR / Süleyman H. TUNAHAN

Mars (Merih)'te Hayat Var. İnsanlar Var Hatta Ümmeti Muhammed Var ! "



A.B.D.’nin çok büyük masraflarla Ay’a gitmeye hazırlandığı sıralarda keşif sahibi bir veli (Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) İstanbul’da Topçular Camiinde kürsüye çıkıp insanlığa sesleniyordu:

" –A.B.D. Ay’a gitmeye hazırlanıyor. Fakat bu masraflara yazık… Bu gayret Mars için olsa çok isabetli olurdu… Çünkü Ay’da hayat yok. Ay kupkuru. Fakat Mars’ta hayat var!… Orada insanlar var…Su var…Orada Hz.Kur’an aynen var!?… Hz.Muhammed (a.s.) oradakilerin de peygamberi… Yani; orada Ümmet-i Muhammed var… Hatta orada varisi Resullerin evlatları var… Ve yine orada İslamiyet’e sarılma bizden çok fazla. Orada Kur’an ahkamı hakim… Ve nihayet o insanlar Hz. Kur’an’a sarıldıklarından dolayı teknolojik olarak bizden çok öndeler!…

Size bir haber daha vereyim; Bu iki insanlık buluşmadan Kıyamet kopmayacak… Fakat; Dünya insanları Marslılarla buluştuklarında Hz. Kur’an’ın orada da aynen var olduğunu görünce İslam’ı inkar mümkün olmayacak… Fakat bu iman (İman-ı yeis) ve (Suri İman) olacak… Yani; vakit çok geç olmuş olacak."

Süleyman Hilmi Tunahan (K.S)

Birinci Kat Semâ Keşfedilecek Herkes İman Edecek Ama...

Kafirler birinci kat... semayı keşfettikleri zaman orada Vahy'in indiği yeri ve ayet-i kerimelerde haber verilen bazı emareleri görürler. Dünyaya gelip gördükleri o hakikatleri bütün insanlara haber verdiklerinde herkes "La ilahe illallah" diyerek imana gelir. Lakin hiç birinin imanı kabul olmaz. Çünkü imanın şartı gayba iman etmektir.



(gayb gözle görülemeyen akılla anlaşılamayan duyu organları ile hissedilemeyen şeylerdir.)

Bu dünyaya en uzak yıldız ne kadar mesafede ise oradan birinci kat semaya da o kadar mesafe vardır. Fenciler henüz birinci kat semayı keşfedemediler. Ne zaman bu Türkiye'nin büyüklüğü kadar ayna yaparlarsa belki o zaman birinci kat semayı öğrenebilirler. Batıl bir görüş olan "sonsuz uzay boşluğu" iddialarının ne kadar yanlış olduğunu gözleri ile görürler.

Süleyman Hilmi Tunahan (kuddise sirruhu)



 
Moderatör tarafında düzenlendi:

ByMotsan

Yeni üye
Yasaklı üye
14 Mar 2017
5
7
3
44
Anlaşılan sizi işsizlik bozmuş. Arkadaş sen uzaylı ile marslı ile neden uğraşırsın bu bilgi senin ne işine yarar sen kendi işinde gücünde yeni atılımlar yeni projelerle ilgilen. Nasıl büyürüz nasıl daha ileri götürürüz ün hesabını yapın. Mars da hayat var mış. Olsa ne olur olmasa ne olur? Kendi dünyamızı düzeltelim yaşanılır kılalım inanın 1 oda 1 göz ev hepimize yeter. Sonuçda ölümlü dünya mars a gittin mi diye sormayacaklar. Ne yaptın? İnsanlığa ne gibi faydan dokundu? Anne ve baba na nasıl davrandın? Düzgün evlat yetiştirdin mi? Daha biz toplum olarak düzelmedik ki? Şimdi soruyorum sana admin mars da olan ne yapacaksın? Yemeyecekmisin içmeyecekmisin tuvalete gitmeyecekmisin? Faydasız işler vakit kaybı. Faydalı işlerle uğraşalım. tartışmak isterseniz de vakti çok olan işi olmayan tartışmaya devam.
 

braveturks

Çalışkan üye
Yasaklı üye
3 Ocak 2017
1,011
839
113
38
Anlaşılan sizi işsizlik bozmuş. Arkadaş sen uzaylı ile marslı ile neden uğraşırsın bu bilgi senin ne işine yarar sen kendi işinde gücünde yeni atılımlar yeni projelerle ilgilen. Nasıl büyürüz nasıl daha ileri götürürüz ün hesabını yapın. Mars da hayat var mış. Olsa ne olur olmasa ne olur? Kendi dünyamızı düzeltelim yaşanılır kılalım inanın 1 oda 1 göz ev hepimize yeter. Sonuçda ölümlü dünya mars a gittin mi diye sormayacaklar. Ne yaptın? İnsanlığa ne gibi faydan dokundu? Anne ve baba na nasıl davrandın? Düzgün evlat yetiştirdin mi? Daha biz toplum olarak düzelmedik ki? Şimdi soruyorum sana admin mars da olan ne yapacaksın? Yemeyecekmisin içmeyecekmisin tuvalete gitmeyecekmisin? Faydasız işler vakit kaybı. Faydalı işlerle uğraşalım. tartışmak isterseniz de vakti çok olan işi olmayan tartışmaya devam.
Bence sen de haklısın...
 

symbazz

Çalışkan üye
Yasaklı üye
25 Ara 2016
3,806
2,404
163
54
Süleymancılar diye anılan bir aşiretin kurucusu, muhterem bir zatın söyledikleri onlar.
Bunlarda Kuranı Kerimin yani Allahın sözleri :

O Allah’tır ki, yeryüzündekilerin tümünü sizin için yarattı. (2-Bakara-29)
Yeryüzündekiler diyor. Kainattakiler değil.


Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. (51-Zariyat-56)


Şimdi, uzaylıların var olduğunu kabul ederek, dünyamızı ziyaret etmiş ya da etmemiş olmaları konusunu sosyal yönden ele alalım ve bunun, bizi ayıran ışık yılı duvarları da dahil, bütün fiziksel engellere rağmen gerçekten olduğunu varsayalım. İlk UFO’ların görülmesinin üstünden neredeyse 50 yıl geçmiştir. Bu tür binlerce gözlemin en azından birinin gerçek uzaylı ziyareti olduğunu düşündüğümüzde aklımıza bir soru geliyor.

- Bu uzaylılara ait uzay gemisi ve benzeri teknoloji bizde olsa ve biz onlarca ışık yılı mesafeyi katedip onların gezegenlerine gitsek, elimizdeki bu harikulade teçhizat ve yüksek ilmimizle o canlılarla resmî iletişim kurar mıydık, kurmaz mıydık?

En azından, “Biz geldik, şurada yaşıyoruz” demez miydik? Ben bu soruya “Yok, biz bu mesafeleri gidip de bir şehrin semalarında birkaç saniye gözüküp sonra geri dönerdik.” diyecek bir kişi olacağını zannetmiyorum. Uzaylı ziyaretini ciddiye alan kişilerin başka gezegenleri ziyaret için uzay gemisi yapıp yola çıkan uzaylıların buralara kadar gelip de bir merhaba demeden geri dönmelerine inanmaları çok ilginçtir.

Bu konuda bizi korkutmak istemedikleri ya da biraz daha gelişmemizi bekledikleri gibi iddiaları da ben şahsen biraz şaşırtıcı buluyorum. Uzaylı ziyareti iddiasına, tüm imkânsız görünümüne rağmen, genelde yapıldığı şekilde materyalist felsefe ve tesadüfçülüğe malzeme yapılmadığı sürece, bir fikir, bir düşünce gözüyle bakıp saygı duyuyorum.

Bana sorarsanız, aradığımız şey bizden farklı hayat şekilleri ve farklı canlılar ise eğer, onu çok uzaklarda değil, geçemediğimiz boyutlarda, belki kendi kalbimizden daha yakında aramalıyız. Bizi şaşırtan inanılması güç görünen görüntüler ve hikâyeler ile ilgili açıklamalar, kâinatın tüm sırlarının yazılı olduğu Kitabımızda var. Bütün bunlar ile ilgili gerçekleri veya başka akıllı canlıları mı arıyoruz; işte size adres: Cin Sûresi, âyet 8-9:

(Cinler, dediler ki): “Biz göğe dokunduk, onu kuvvetli bekçiler ve alevlerle dolu bulduk. Doğrusu biz göğün bazı mevkilerinde dinlemek için otururduk. Fakat şimdi her kim dinleyecek olursa kendisini gözetleyen parlak bir alev buluyor.”
 

symbazz

Çalışkan üye
Yasaklı üye
25 Ara 2016
3,806
2,404
163
54
Bazı şeyleri tartışmadan önce, bazı kavramları iyi kavramak gerekir.
Örneğin:
Gerçek/Hakikat
Uzay/Uzaylı

Şimdi kavramlara bakalım:

Gerçek/Hakikat:
Nesnel gerçeğin düşüncedeki yansısı...
Gerçek ile hakikat aynı şeyler değildir.
Gerçek nesnel gerçekliği, hakikat ise bu nesnel gerçekliğin zihnimizdeki öznel yansısını dile getirir.
Örneğin: Elimizde tuttuğumuz bir kalem gerçek, onun zihnimizdeki yansısı hakikattir.

Uzay/Uzaylı:
Uzay, Dünya'nın atmosferi dışında ve diğer gök cisimleri arasında yer alan, gök cisimleri hariç, evrenin geri kalan kısmındaki sonsuz olduğu düşünülen boşluğa verilen isimdir.
Bu durumda, aslında biz insanlarda birer uzaylı sayılırız.

Bilim, hiç bir zaman var olmayan bir şey hakkında açıklama yapmamıştır,/yapamaz.
Bilim, var olan şeyler hakkında açıklama yapar/yapmaya çalışır.
Bir şey vardır ve bu var olan şey hakkında çalışmalar yapılır, çalışmalar sonucunda elde edilen veriler ise bilimsel veriler olur.
Çoğu zamanda aslında var olan ve bilinmeyen bir şey keşfedilir ve bu bilimin insanlığa kazandırdığı şey olur.
Ne yazık ki bilim, açıklamayamadığı şeyleri çoğu zaman reddeder.
Hepimizin ilk okulda hafızalarına kazınan maddenin parçalanamaz en küçük yapı taşının atom olduğunun bize öğretilmesinin sebebi bilimdir.
Günümüzde ise, atom parçalanmaktadır.
Bu defa aynı konuda bilim farklı şeyler söylemektedir.
Bilimsel veriler, çoğu zaman yapılan yeni araştırmalar ve keşifler sonucu elde edilen verilerle güncellenmektedir.

Bilimsel veriler değişkendir.

Bir şeyi göremiyor/idrak edemiyor olmamız, onun varlığını inkar etmemize neden olamaz.
Örneğin, kokuları göremiyoruz, en azından şimdilik.
Aklımızı, uykumuzu ve buna benzer şeyleri de göremiyoruz.
Lakin aklımızı kullanıyoruz ve düzenli olarak uykumuz geliyor.
Görmedİğimiz şeyleri inkar etmemiz,
Şu anda hepimizin kullandığı bilimsel çalışmalar sonucu elde edilen şeyleri inkar etmemize neden olur ki,
Bu akıl alır bir iş değildir.
Mesela, görmediğimiz sinyaller sayesinde haberleşiyoruz ve görmediğimiz WiFi ağlarına bağlanıyoruz.
Bu konudaki düşüncem, henüz keşfedilmemiş şeyleri, aklımız ermediği/bilimsel bir açıklama bizi ikna etmediği için kabul edemememizdir.
Bazı konular açıklığa kavuşuncaya/bilim bunları keşfedinceye kadar, çoğu konuda insanları eğlendirmek/kandırmak için bir çok şey yapılır.
Günümüzde bu işin en büyük aktörü Amerikan sinemasıdır.
80-90'lı yılların ergenlerinin çok iyi bildiği Kara Şimşek (KIT) bir sinema şaheseriydi.
İnsanları oyalamak için ortaya atılmıştı.
Bu konu hakkında da çok şey söylenmişti.
Şimdi ise Google ve Tesla gibi firmaların daha gelişmiş araçlarının rest sürüşlerinin yapıldığını hepimiz gözlemliyoruz.
Bu nedenle sinemaları da küçümsemeyelim ve yalnızca bir eğlence aracı olarak görmeyelim.
Bunlarda bazılarına ilham kaynağı olmaktadır.

İşin dini boyununa gelirsek:
Hepimizin Amentü Duası olarak bildiği dua, yalnızca Allah (c.c.)'ın varlığına değil,
Görmediğimiz daha bir çok şeyin varlığına iman etmemizi emreder.
Yine ayrıca din, bize görmediğimiz cinlerin, Cennet ve Cehenneme'in de varlığına inanmamızı emreder.
İnanmazsak, bir Müslüman olarak, Allah (c.c.)'ın ayetlerini inkar etmiş oluruz.
Müslümanlık da bunun ne anlama geldiği ise kesin ve nettir.

Sonuç olarak:
Etrafımızda bildiğimiz ve bilmediğimiz bir çok şey var.
Yine etrafımızda bize farklı gösterilen veya gösterilemeyen bir çok şey var.
Henüz açıklanamamış, keşfedilememiş olgular var.
Ben bazı şeyler hakkında kesin konuşmamanın doğru olmadığı kanaatindeyim.

Keşifler ne yazık ki bir anda olmuyor.



"
Hepimizin Amentü Duası olarak bildiği dua, yalnızca Allah (c.c.)'ın varlığına değil,
Görmediğimiz daha bir çok şeyin varlığına iman etmemizi emreder.
"



1- Allah’a inanmak (iman)
2- Meleklerine inanmak (iman)
3- Kitaplarına inanmak (iman)
4- Peygamberlerine inanmak (iman)
5- Ahiret hayatına inanmak (iman)
6- Hem kadere hem de hayır ve şerrin Allah’tan geldiğine inanmak (iman)

İmanın şartları belli dir. Ne bir Kuranı Kerim ayetinde ne de bir Sahih hadiste Dünya Dışı varlıklardan bahsedilmemiştir. Bahsi geçen ve gökyüzünden inen varlıklar, sadece ve sadece meleklerdir. Biz insanlar gibi yaşayan, evlenen, ölen, yemek yiyen, hastalanan ve aynı zamanda müslüman olan yada olmayan cinlerin yaşadığı bir alem vardır. Bu cinlerden, insanlar arasında evlenenler bile bulunur. Çocukları bile olur. Diğer alem bu alemdir. Başka bir dünya yada yaşayan ve bizim gözlerimizinde görebileceği başka bir canlı ırkı yoktur. Buna inanmak, dini inancınızı sakatlar. Sizi şüpheye düşürür. O zaman şunu kendinize sormalısınız. Bizler dünyaya aslında sınav için gelmedik mi ? . Yaptığımız şeylerden dolayı sevap yada günah kazanmıyormuyuz.? Öldüğümüzde bunun hesabını vermeyecekmiyiz ? Peki dediğiniz gibi başka bir dünyada başka bir canlı formu daha var. Peki onlarda günah yada sevap kavramı yokmu.? Peki onlar öldüklerinde hesaba çekilmeyeceklermi ?. Onlar ne amaç için yaratılmışlar ?. İnandığımız, Yüce Allahın sözleri olan o Kitap bize neden bu dünya yada dünyalardan bahsetmemiş. Biliriz ki biz, Kitabımızda, ilim, bilim, tarih adalet, ahlak ve bunun gibi yüzlerce kalem konu işlenmiş, anlatılmış ve bizler uyarılmak istenmişizdir. Haşa, Yüce Allah, kitabında bu diğer canlıları mı bize anlatmayı unutmuş. ? Ya da bilerek mi anlatmamıştır.
Bence kavram tartışmalarına girmeden, asıl olan bu konu üzerinde düşünmeli.
Yine de her yoruma katılmasam da saygı duyarım.
 

Paradox

Çalışkan üye
Yönetici
Kurucu
Moderatör
22 Ara 2016
14,511
5,652
163
www.yavuzcakar.com
Anlaşılan sizi işsizlik bozmuş. Arkadaş sen uzaylı ile marslı ile neden uğraşırsın bu bilgi senin ne işine yarar sen kendi işinde gücünde yeni atılımlar yeni projelerle ilgilen. Nasıl büyürüz nasıl daha ileri götürürüz ün hesabını yapın. Mars da hayat var mış. Olsa ne olur olmasa ne olur? Kendi dünyamızı düzeltelim yaşanılır kılalım inanın 1 oda 1 göz ev hepimize yeter. Sonuçda ölümlü dünya mars a gittin mi diye sormayacaklar. Ne yaptın? İnsanlığa ne gibi faydan dokundu? Anne ve baba na nasıl davrandın? Düzgün evlat yetiştirdin mi? Daha biz toplum olarak düzelmedik ki? Şimdi soruyorum sana admin mars da olan ne yapacaksın? Yemeyecekmisin içmeyecekmisin tuvalete gitmeyecekmisin? Faydasız işler vakit kaybı. Faydalı işlerle uğraşalım. tartışmak isterseniz de vakti çok olan işi olmayan tartışmaya devam.

İşsizlik mi?
İnsanların farklı şeylerden bahsetmesi bence bu şekilde algılanmamalı.
Ne yazık ki şahsen ben, gözünde at gözlükleri olan birisi değilim.
Bu nedenle de, hayatımı yalnızca bazı şeylerin odağında yaşamıyorum ve çevremdeki bir şey şeyle ilgileniyorum.
İyi ki de öyle yapıyorum.

Bu arada bilmenizi isterim ki, sizin deyiminizle, Uzaylı'lardan bahsetmek benim için ne kadar faydasızsa,
Burada paylaşımlarda bulunmamda benim için o kadar faydasız.
Sizin deyiminizle, her ikisi de bana hiç bir şey kazandırmıyor.

Çoğu insanda emin olun benim gibidir.
Bu sayede, bir çok buluş insanlığa kazandırılmıştır.
İnsanlar sizin yaklaşımınızla hayatlarını sürdürseydi, Dünya üzerinde çoğu şey olmazdı.
İnsanların büyük bir bölümü çiftçilik veya hayvancılık yapıyor olurdu.
Bir uzay aracının uzaya gitmesi için bile bir çok teknoloji icat edilmiş ve bu icatlar yalnızca uzay çalışmalarında kullanılmamış,
İnsanlığın hizmetine de sunulmuştur.

İnsanoğluna ne yazık ki hiç bir zaman sahip oldukları yetmez.
Her zaman daha fazlasını ister.
Aksi bir davranış insanlığın doğasına aykırıdır.
Kimisi daha çok para, daha çok ilim, daha çok sevap veya başka şeyler ister.
Hiç kimse yerinde saymak istemez.

Ben bilgiyi seviyorum.
Bırakın da benim için neyin faydalı olduğuna ben karar vereyim.
Siz değil.

Nedense, insanlık olarak bir türlü seviyeli bir şekilde tartışmayı öğrenemedik.
Tartışma konusu oldukça açık.
Konu ne yazık ki her zaman, alıyor başını farklı farklı yerlere gidiyor.
 
  • Beğen
Tepkiler: symbazz